{ "title": "Mantar", "image": "https://www.mantarlar.gen.tr/images/Mantar-62.jpg", "date": "23.01.2024 06:28:48", "author": "hasan günü", "article": [ { "article": "
Mantar, Latince ismini fungus mantar, fungi mantarlardan almıştır. Çok hücreli olduğu gibi tek hücreli de olabilme özelliğine sahip ökaryotik canlıları içine alan canlılar âlemidir ve şapkalı mantarların halk arasında bilinen genel ismidir. Halk arasında küf mantarı, mildiyö mantarı, kav mantarı, maya mantarı, puf mantarı, şapkalı mantar, pas mantarı gibi çeşitli isimlerle bilinen bütün mantarlar, mantarlar âlemi içerisinde incelenmektedirler. Bu mantar çeşitleri için yer sınırı bulunmadığı için dünyanın hemen hemen her yerinde görülebilirler. Nemi çok sevdikleri için nemin çok olduğu yerde daha da fazlaca bulunurlar. Tahminlerde 1-1.5 milyon kadar mantar türü olduğu varsayılmakta ancak bunların sadece 65-70 bin kadar türü tanımlanmış bulunmaktadır. İnsanların birçoğu bu mantarı bitki olarak bilmekte ancak kendi besinlerini üretemedikleri için mantarlar bitki değil ayrıştırma özelliğine sahiptirler ve bu yüzden bitki değillerdir.

Mantarların İnsan Hayatı İçin Önemi

Mantarlar insanlık tarihi açısından çok öneme sahiptirler bu yüzden ekosistemin en önemli parçalarından bir tanesidir. Yaklaşık olarak son iki milyar yıldır bitki ve hayvansal yapıların çürüttükleri bilinmektedir. Bitki ve Hayvan kalıntılarının elementlerini serbest bırakmaları mantarlar sayesinde olmaktadır. Orman ekosistemlerinin karbondioksit salınımını mantarlar gerçekleştirmektedir. Bunun yanında toprağın yapısını bitkilerin gelişimi için uygun hale gelmesini sağlar ve bitkilerin köklerinden karbonhidratı alarak kendi içerisinde bulunan hifleri sayesinde bitki topraktan suyu kendi içine çeker.

İnsanların ilk mantarı kullanımı Yontma Taş Devrine kadar uzanmaktadır. Ancak mantar türleri ile ilgili çalışmaların yaklaşık olarak 250 yıllık bir geçmiş olarak biliniyor olsa bile bazı mantar türleri yüzyıllardır bilinmekte ve tüketilmektedir. Özellikle bira üretiminde, şarap yapımında, ekmek hamurunun kabartılmasında sıklıkla kullanılmışlardır. Bu tip günlük ihtiyaçların dışında; Meksika halkları bazı mantarları dini ve mitolojik törenlerde, Çinliler ve Kuzey Amerika'nın yerlileri mantarları tıbbi amaçla da kullanmışlardır. Tarihsel kayıtların şapkalı mantarların pek de iyi olmayan niyetler için kullanıldıklarını ortaya çıkarmıştır. Bu kayıtların en önemlisi VII. Papa olan Clement'in ve II. Cladius'un değişik düşmanları tarafından zehirli mantar türü olan Amanita ile zehirlendikleri düşünülmektedir. Ancak bu tip tarihi efsaneler hakkında değişik şeylerde söylenmektedir.

Mantarların Üremeleri Şekilleri: Mantarlar; eşeyli üreme ve eşeysiz üreme olmak üzere iki şekilde ürerler. Her iki üreme esnasında spor meydana getirirler. Bu sporlar hemenium ismi verilen yapılarda meydana gelmektedir. Eşeyli üremeler iki haploid hücresinin birleşmesi sonucu meydana gelmektedir. Toprağa düşen sporlar doğal yollarla (Rüzgâr, böcek vs) etrafa dağılırlar ve toprak içerisinde uzun yıllar yaşayabilirler. Yağan yağmur sonrasında nemlenen toprağın içerisinde bulunan sporların yeşermesi sonucunda da mantarlar meydana gelir. Tek hücreli mantarlar da tomurcuklanarak çoğalmaktadırlar. Mantarların yaşam döngülerinde iki safha bulunmaktadır;
Mantarın Zararları ve Zehirlenme

Mantarların insan ve hayvanlarda sebep olduğu hastalıklara mikoz denilmektedir. Tropikal olan bölgeler nem bakımından zengin olduğu için bu tip mikozlara sıklıkla rastlamak mümkündür. Zehirli olan mantarlar insanlara sadece yeme sonucunda değil, havaya karışan sporlar sebebiyle de insanlarda alerji ve astım rahatsızlıklarına neden olabilir.

Ayrıca, mantar türleri hakkındaki yanlış inanç ve düşünceler zehirlenme vakalarını da arttırıcı sebepler doğurabilir. Salyangozların zehirli mantar yemediği, işte ağaçta yetişen mantarların zehirsiz olduğu, kurutulmuş mantarların zehirlemeyi önlediği, mantarı yoğurtla birlikte yemenin zehirlenmeyi önlediği, zehirli mantarların iç kısımları koparıldıkça mavileştiği gibi yanlış düşünceler sizi çok ciddi hastalıklara götürebilir. O yüzden bilmediğiniz ve kulaktan duyma bilgilerle mantar toplayıcılığına çıkmayınız. Çevrenizde bulanan birçok mantar türü doğadan toplanıp yenebilir ve birçoğunun doğal olması sebebiyle kültür mantarından daha lezzetli olduğu söylenmektedir. Ancak doğadan toplanılan mantarların bu konuda Uzman biri tarafından toplanması gerekir ki yanlış bilgiler sizi farkında olmadan zehirlenmeye kadar götürebilir. Farkında olmadan toplanan zehirli mantarın çok az bir kısmı bile sizi ölüme kadar götürebilir. Bu durumda zehirli mantarları zehirsiz mantarlardan ayıran özel bir durum söz konusu değildir, tecrübeye bağlı bir durumdur. Zehirli olan ve zehirli olmayan mantar türlerini bir arada görmek mümkündür. Öyle ki zehirli ve zehirsiz mantarlar birbirine çok benzeyebilir bunu ancak mantar bilimci birbirinden ayırt edebilir. Mantarların tadı, kokusu, görüntüsü zehirli olup olmadığı hakkında kesin olarak bir bilgi vermez bunlara aldanmamak lazım.

Mantar Yetiştiriciliği

Amerika, Avrupa, Japonya ve Çin'de gıda olarak yetiştirilen mantarlar bu tip yerlerde endüstriyel hal almış bulunmaktadırlar. Çin'de mantar yetiştiriciliği 600 yıl öncesine dayandığı düşünülmektedir. Avrupa'nın ilk mantarı ise 1650'li yıllarda Fransa'da kültür mantarı yetiştiriciliği ile başladığı bilinmektedir. Mantarlar gelişmek için öncelikle neme ve 4-7 arasında pH'a ve az miktarda ışığa ihtiyaç duymaktadırlar.
" } ] }